Trabzonspor’da daha maçın başında bazı şeylerin değişir gibi olduğunu gördük. Önde oynayan, presle atak sürekliliği yaratmaya çalışan Bordo-Mavili takım, belli ki ‘ilk 20 dakika hızlı başlıyoruz’ diyerek hazırlanmıştı maça. Bu bölümde Visca’nın golü de ekstra özgüven getiren faktördü. Fakat geri dönüşlerdeki fiziksel zaafiyet, rakibi karşılamadaki sorunlar da yine dikkat çekiciydi. Nitekim skor üstünlüğü çok sürmeden, 24’te Konyaspor durumu 1-1’e getirdi. Devreye girmeden Banza’nın penaltıdan attığı gol, ikinci yarıya yine moralli başlamak adına kıymetliydi.

Stresli kapanış

Günün iyilerinden Ozan Tufan’ın sakatlanıp çıkması sonrası Cham’ı oyuna alan Şenol Güneş, ikinci devrede orta sahanın daha da kırılabileceğini hesaplayarak BardhiLundstram değişikliği yaptı. Banza’nın 54. dakikada attığı goldeki takipçiliği ve dar alanda yaptığı şık vuruş muazzamdı. Konyaspor, üst üste değişikliklerle direnç kazanmaya çalışırken, Nwakaeme’nin kaçırdığı yüzde yüzlük pozisyon ve devamında Denswil’in sorumsuzca hareketi sonrası yaptırdığı penaltı tribündekilere ‘eyvah’ dedirtmişti ki, Umut Nayir beyaz noktadan topu direğe nişanladı. 89’da ise Keyta’nın skoru 3-2’ye getiren golü, uzatmaları Bordo-Mavililer için stresli geçirdi. Nihayetinde Trabzonspor’un çok ihtiyacı olan o galibiyet geldi. Bazı sekanslarda da olumlu sinyaller ve pozitif değişim emareleri verildi. Fakat takım savunmasında, temaslı oyunda ve hatta saha içi uyumda hala önemli aksaklıklar var.